MUVAZAA İDDİASININ İSPATLANMASI

MUVAZAA İDDİASININ İSPATLANMASI

Muvazaa Değerlendirme Komisyonlarının Teşekkülü İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönerge'nin 4/1-d maddesinde muvazaa "Eczacının sahip ve mesul müdürü olarak göründüğü eczaneyi fiili olarak görevi başında bulunsun veya bulunmasın, gizli veya açık, yazılı veya sözlü anlaşmalarla ortak veya bireysel olarak bir başkasının işletmesi" şeklindeki tüm faaliyet veya faaliyetler olarak tanımlanmaktadır.

6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’un 6. Maddesi, muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti halinde ruhsatnamenin iptal edileceği ve eczacının beş yıl süreyle eczane açamayacağı, muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması halinde eczane açma yasağının hepsi hakkında uygulanacağı hükmü yer almıştır. Anlaşılacağı üzere, eczacılık mesleği ile ilgili temel mevzuat hükümlerinde, eczanelerin (ölüm vs. bazı kanuni haller haricinde) mutlaka eczacılar tarafından açılması ve işletilmesi gerektiği; muvazaalı olarak eczane açılmasının ve işletilmesinin hukuken yasak olduğu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Türk Eczacıları Deontoloji Tüzüğü'nün 11. maddesinde " Eczacının muvazaa yoluyla tıp mensubu olan veya olmayan kişilerle açık veya gizli anlaşma yaparak eczane veya ecza dolabı açamayacağı" hükmü düzenlenmiştir.

Türk Eczacıları Birliği Kanunu'nun 20. maddesinde "Kanun haricinde menfaat temin etmek maksadiyle gerek aza ve gerek meslek mensupları ile başka şahıslar arasında gizli anlaşmalar yapılmasına ve muvazaa yoliyle müesseseler kurulmasına mani olmak"idare heyetinin görevleri arasında sayılmıştır.

Anayasamızın 49 . Maddesinde çalışmanın hem hak hem ödev olduğu ifade edilerek devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri almak yükümlülüğünün bulunduğu hükme bağlanmıştır.

Anayasamız temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasını düzenleyen 13. maddesine göre sınırlama;

. Kanunla olmalıdır.

.Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olmalıdır.

.Anayasanın ilgili maddesinde belirtilen sebeplere bağlı olmalıdır.

.Temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunmamalıdır.

.Demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmamalıdır.

.Laik Cumhuriyetin gereklerine aykırı olmamalıdır.

.Ölçülülük ilkesine aykırı olmamalıdır.

Çalışma hürriyetinin hiçbir somut bilgi ve belge olmaksızın zanna dayalı olarak sınırlanması bu hak ve hürriyetlerin sınırlanmasını yukarıdaki teminatlara bağlayan Anayasamızın ilgili hükmünün ihlal edilmesi anlamına gelecektir.

Danıştay 8.Dairesi'nin 31.03.2021 Tarih,2021 / 307 Esas, 2021 / 1933 Karar No'lu

"Dava konusu olayda; davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Sağlık Eczanesi'nin Eczacı ... tarafından 1996 yılından 2006 yılına kadar işletildiği ve 2006 yılında davacıya devredildiği, davacının muvaazalı eczane işlettiği gerekçesi ile 20/06/2018 tarihinde yapılan şikayet üzerine TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Yönetin Kurulu’nun ... tarih ve ... sayılı kararı ile denetim yapılmasına karar verildiği, ... tarih ve... sayılı Denetleme Tutanağı’na istinaden TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Yönetin Kurulu’nun ... tarih ve ... sayılı kararı ile inceleme yapılmasına karar verildiği ve ... tarih ve ... sayılı yazı ile davacının 07/09/2018’de bilgi vermek üzere davet edildiği, davacı ile 07/09/2018’de yapılan görüşmenin tutanağa bağlandığı, bu kapsamda davacının kira kontratının içeriği ve kira bedelinin kime ödendiği konusunda bilgi sahibi olmadığı belirtilmekle birlikte, dükkan sahibinin vefat etmesi nedeniyle kira gelirinin birden fazla kişiden oluşan mirasçılarına ödendiği, davacının eczanenin işlerini yürütmek amacıyla eniştesi ...'a vekalet verdiği ve maaş, vergi ödemeleri ile ilaç alım bedellerinin anılan kişi tarafından davacının bilgisi dahilinde ödendiği, davacının başka işlerle uğraşması nedeni ile eczanesine günde 1-2 saat uğradığını beyan ettiği, davacının Eczanesi ile muvazaalı olarak eczaneyi işlettiği iddia olunan Eczacı ...'ye ait ... Sağlık Eczanesi arasında yoğun takas işlemlerinin bulunduğu belirtilmekle beraber bu takas işlemlerinin miktarı ve başka eczanelerle takas yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise bu takas işlemlerinin olağan sınırları aşıp aşmadığına yönelik bir belirleme yapılmadığı, davacının eczanesinde yapılan denetimde ele geçen ve masrafların yazıldığı evraklarda yer alan '...5.000-TL', '...maaş 2.300-TL, vb. şeklindeki ifadelerin davacının annesine düzenli olarak yaptığı ödemelerden kaynaklandığının belirtildiği, davacı hakkında daha önce bir stajyer eczacı tarafından yapılan bildirim üzerine eczanenin Eczacı ... tarafından muvazaalı olarak işletildiği gerekçesi ile 2016 yılında yapılan soruşturmada muvazaa bulunmadığına karar verildiği, davacı vekilince Eczacı Odasına başvurularak aynı içerikli şikayetler nedeniyle 18.03.2016 tarihinde de denetim yapıldığı belirtilerek, sistematik hale gelen bu haksız şikayetleri yapanların kimlik bilgilerinin bildirilmesinin istenildiği, davacı ve Eczacı ...'ye 180 gün meslekten men cezası verilmesine ilişkin TEB 1. Bölge İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanı kararlarından sadece davacıya ait olanın TEB Yüksek Haysiyet Divanınca onaylandığı, Eczacı ...'ye verilen cezanın ise kesin ve kuşkudan uzak delil bulunmadığı gerekçesiyle oybirliği ile Oda Haysiyet Divanına gönderilmesine karar verildiği, bu halde anılan incelemelerde yer verilen tespit ve iddiaların davacının muvazaalı eczane işlettiği hususunu objektif bilgi ve belgeler ile her türlü şüpheden uzak bir şekilde kanıtlamaya yeterli olmadığı görüldüğünden davacıya 180 gün meslekten men cezası verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir." şeklindeki kararında da muvazaanın her türlü şüpheden uzaklaşılmasını sağlayacak somut bilgi ve belgelerle ispatlanacağına hükmetmiştir.

Davacıya ait eczanede koli içerisinde Eczacı ...'a ait evraklar bulunduğu, POS cihazının bağlı olduğu banka hesap dökümleri istendiği halde verilmediği gerekçesiyle davacıya ait eczanenin Eczacı ...'a ait muvazaalı eczane olduğu sonucuna varılarak davacının 180 gün meslekten men cezası ile cezalandırılmasına şeklindeki idari işleme karşı açılan bir iptal davasına yönelik yerel idare mahkemesince"davacının eczanesinin muvazaalı olduğuna yönelik hiçbir somut delilin gösterilmediği, temel insan haklarından olan çalışma hakkının kanunda gösterilen somut delillere dayandırılmadan çeşitli varsayımlardan hareketle, kanaate dayalı olarak sınırlandırılamayacağı" gerekçesiyle verilen iptal kararının istinaf mahkemesince de onaylanmasının ardından davalı idarece temyiz yoluna başvurulmuşsa da Danıştay 8.Dairesi'nin27.04.2021 Tarih, 2018 / 1863 Esas, 2021 / 2534 Karar No'lu kararı ile temyiz istemi reddedilmiştir.

Sefaköy/Küçükçekmece/İstanbul, ... Mahallesi, … Caddesi, No:… adresinde faaliyet gösteren ... Eczanesi'nin muvazaalı olduğundan bahisle Türk Eczacıları Birliği İstanbul Eczacı Odası Haysiyet Divanınca verilen 180 gün geçici sanat icrasından men cezasının Türk Eczacıları Birliği Yüksek Haysiyet Divanı tarafından onanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı kararın iptali istemiyle açılan dava ile ilgili olarak yerel idare mahkemesince "dava konusu ile ilgili mevzuat hükümleri uyarınca muvazaanın somut delillerle ve kesin biçimde kanıtlanmasının hukuken gerekli olduğu, denetleme yapıldığında davacının eczanede bulunmamasının, günlük ödemelerin kaydedildiği bir ajandada Taner ismine çeşitli ödemelerin olmasının, davacının kendi adına para çıkışlarının bulunmasının ve ibraz edilen banka hesap dökümlerinden 26,29,30,31,32 ve 33 nolu cüzdan sayfalarının verilmemesinin muvazaa iddiasını ortaya koymakta yetersiz kaldığı, davacıya verilen cezanın ağırlığı da dikkate alındığında, davacının eksik incelemeye dayalı, kesin ve inandırıcı delillerle ortaya konulamadığı anlaşılan 180 gün süre ile sanat icrasından men cezası ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline" şeklinde verdiği kararın davalı idarece istinafen bozulması isteminin reddedilmesi üzerine davalı idarenin yapmış olduğu temyiz istemi de Danıştay 8.Dairesi'nin 27.04.2021 Tarih, 2018 / 3145, 2021/ 2535 Karar No'lu kararı ile reddedilmiştir.

Bu itibarla yetkili idarelerin muvazaa tespileri umumi, mücerret ve zanna dayalı olmayıp her türlü şüpheden uzak, objektif bilgi, somut belge ve bulgulara dayalı olmalıdır.



Web sitesinin hosting süresi doldu ve yakında yayından kalkacaktır. Web tasarım sorumlunuzla iletişim kurarak hosting süresini uzatabilirsiniz.

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp