Karşı Dava Nedir?

Karşı Dava Nedir?

Karşı dava, açılmış ve görülmeye devam eden bir davada, davalının davacıya karşı aynı mahkemede açtığı davadır. Bilindiği üzere açılmış olan bir davada, davacı kendi iddialarını öne sürer ve bunları ispatlamaya çalışır. Kendisine yönelik dava açılan davalı ise bu iddialara karşı kendini savunabilir; ancak davalının açılan bu davaya sebep olan farklı iddiaları ve talepleri var ise karşı dava açabilir.

Örneğin, bir boşanma davasında davacı eş kadının evi terk ettiğini gerekçe göstererek boşanma davası açmış ancak kadın aldatıldığı için evi terk etmiş ise, kadın karşı dava açarak aldatıldığını ileri sürebilir ve kusur isnadından dolayı tazminat talep edebilir. Yani davalı, açtığı karşı dava ile ilk açılmış olan davadaki davalı sıfatıyla yapacağı savunmaların ötesinde kendisi de mahkemeden haklar talep edebilir.

Karşı dava açılması ile farklı hükümler verilmesinin önüne geçilir, ayrı bir dava açılmasından daha ekonomiktir ve usul ekonomisi ilkesine de uygundur. Karşı dava HMK’nın 132 - 135 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Karşı dava açılabilmesinin şartları

MADDE 132- (1) Karşı dava açılabilmesi için;

a) Asıl davanın açılmış ve hâlen görülmekte olması,

b) Karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması, şarttır.

(2) Belirtilen bu şartlar gerçekleşmeden karşı dava açılacak olursa, mahkeme, talep üzerine yahut resen, karşı davanın asıl davadan ayrılmasına; gerekiyorsa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verir.

(3) Karşı davaya karşı, dava açılamaz.”

Karşı davanın açılması ve süresi
MADDE 133- (1) Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır.
(2) Süresinden sonra karşı dava açılması hâlinde, mahkeme davaların ayrılmasına karar verir.” 
 

Karşı Dava Şartları Nelerdir?

Karşı dava açılabilmesi için gerçekleşmesi gereken usul ve esasa yönelik bazı şartlar mevcuttur.

Usule İlişkin Şartlar

1. Asıl Davanın Açılmış ve Hala Görülmekte (Derdest) Olması

Karşı dava, görülmekte olan bir davaya karşı açılmaktadır. Dolayısıyla öncelikle açılmış ve hala görülmeye devam eden bir dava olup olmadığına bakılır. Buna kısaca derdest dava da diyebiliriz. Görülmekte olan davanın sonuçlandırılmamış olması gerekir. Bu dava herhangi bir şekilde sonuçlanırsa usuli ilk şart gerçekleşmeyeceğinden karşı dava açılamayacaktır. Bu durumda müstakil bir dava açılması gerekecektir.

2. İki Davanın Aynı Yargılama Usulüne Tabi Olması

İki davanın aynı yargılama usulüne tabi olması HMK’da açıkça düzenlenmemiştir fakat HUMK (eski Hukuk Muhakemeleri Kanunu) döneminde olan ve doktrinde de kabul edilen bir şarttır. Bu şarta bağlı olarak mahkemelerin yargı yolu ayırımını yapması gerekir. İdari yargı görevine giren bir durumla karşılaşan mahkeme heyeti durumu re’sen gözeterek karşı dava olarak açılan bir idari davada görevsizlik kararı verecektir. Sonuç olarak adli yargıda derdest bir davaya idari yargıda karşı dava açılamayacaktır.

3. Karşı Davanın Esasa Cevap Süresi İçerisinde Açılması

HMK md. 133/1 fıkrasına göre karşı davanın açılabilmesi, karşı dava açma süresi cevap dilekçesi verilmesi veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmesine bağlıdır. Eğer verilen bu şartları gerçekleştirmeden yani süreden sonra karşı dava açılır ise karşı dava süresi içerisinde açılmamış sayılacak dolayısıyla mahkeme davaların ayrılmasına karar verecektir.

Esasa cevap dilekçesi verme süresi dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Eğer davalı tarafın karşı dava açma imkanının varlığından haberi yok ve esasa cevap süresinin başlangıcında cevap dilekçesini sunmuş ise karşı dava açma hakkını kaybetmez. İki haftalık sürenin bitimine kadar vereceği ek bir dilekçe ile karşı dava açabilecektir.

HMK md.127 hükmünde belirtilen hallerde cevap dilekçesinin verilebilmesi için davalıya ek süre verilmesi durumunda da bu ek süre içerisinde karşı dava açılabilmesi mümkündür.

Esasa cevap süresi geçtikten sonra yani karşı dava açma süresi geçtikten sonra karşı dava açılırsa mahkemece, talep üzerine yahut re’sen davaların ayrılmasına karar verilir.

Esasa İlişkin Şartlar

Asıl Dava İle Karşı Dava Arasında Yakın İlişki Bulunması

Takas veya Mahsup İlişkisinin Bulunması Bakımından:

Takas karşılıklı, muaccel ve aynı cins iki borcun olması halinde söz konusu olur. Borçlulardan herhangi birinin talebiyle, hem alacaklı hem borçlu olan kişiler tarafından eğer borçları eşit ise iki borcun da son bulması fakat arada miktar farkı varsa talep edilen oranca borcun tahsil edilmesi ile borcu sona erdiren bir yoldur.

Mahsup alacaklının alacağı bakımından belli miktarda indirimi ifade etmektedir. Uygulamada genellikle takas, tahsilat aşamasında karşımıza gelirken mahsup henüz borç-alacak kalemleri hesaplanırken dolayısıyla miktarın hesaplanması aşamasında karşımıza gelmektedir.

Asıl dava ile karşı dava arasında takas ve mahsup ilişkisi bulunması durumunda iki dava arasında yakın ilişki olduğu kabul edilir.

Bağlantı Bulunması Bakımından:

Asıl dava ile karşı dava arasında hukuki ya da fiili bağlantı bulunması gerekir. Bağlantı kavramı HMK md.166/4 maddesinde şöyle tanımlanmıştır:

Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”

Boşanma davasını düşündüğümüzde bir eşin diğer eşe açtığı davaya karşı dava açıldığında aralarında bağlantı olduğu açıktır çünkü biri hakkında verilecek hüküm diğerini de etkileyecektir.

Karşı Davada Hukuki Yarar Problemi

Doktrinde hâkim görüşe göre davalının hüküm altına aldırmak istediği karşı alacağın, davacının istediği alacağa eşit ya da bu alacaktan daha az olduğu durumlarda; davalının karşı dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı olarak savunulmaktadır. Hukuki yarar bulunmayan durumlarda da karşı dava açılmasına olanak verilmez.

Karşı Davanın İncelenmesi

Karşı dava ayrı harca, ayrı yargılama giderlerine ve vekalet ücretine tabidir. Hem asıl dava için hem karşı dava için ayrı hükümler verilmelidir. Asıl dava gibi karşı dava da ayrı istinaf veya temyiz kanun yoluna tabidir. İstinaf ve temyiz edilmek istenen karşı dava için ayrı ve karşı davayı tek başına ele alacak şekilde ve süresinde istinaf/temyiz başvurusu yapılmalıdır.

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp