Emsal Karar: Karşı Vekalet Ücretinde KDV Tevkifatı İptal Edildi

Emsal Karar: Karşı Vekalet Ücretinde KDV Tevkifatı İptal Edildi

Davacı avukat, Kocaeli 2. Vergi Mahkemesi'nin kararı ile lehine hükmedilen vekalet ücreti üzerinden uygulanan katma değer vergisi (KDV) tevkifatının iptali talebiyle Kocaeli 1. Vergi Mahkemesine başvurdu.

Davacı vekili, vekalet ücretine ilişkin serbest meslek makbuzu düzenlendiğini ve gelir vergisi tevkifatı yapıldığını, davacının ödenen tutarın eksik olduğu kanaatiyle borçluyla görüştüğünü ve vekalet ücreti üzerinden KDV tevkifatı yapıldığını öğrendiğini, vekalet ücretinin KDV Tebliği'ndeki "Diğer Hizmetler" kapsamında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücreti üzerinden elde edilen kazancın zaten KDV'ye tabi tutulup beyan edildiğini, bu nedenle tevkifatın mükerrer vergi tahsiline yol açtığını ileri sürerek iptalini talep etti.

Yapılan müracaatı değerlendiren T.C. KOCAELİ 1. VERGİ MAHKEMESİ, 2024/690 Esas ve 2024/1091 Karar Nolu Kararıyla;

Bir mahkeme tarafından hükmedilen vekalet ücretinin, "avukatın sunduğu bir hizmetin karşılığı değil, bir yargılama gideri olması" nedeniyle avukata ödenen karşı vekalet ücreti üzerinden yapılan KDV tevkifatının, hukuka aykırı olduğuna hükmetti.

Mahkeme: "Karşı Vekalet Ücreti Hizmet Bedeli Değildir"

Mahkeme, Avukatlık Kanunu ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği hükümlerine dayanarak, mahkeme tarafından hükmedilen vekalet ücretinin avukatın sunduğu bir hizmetin karşılığı değil, bir yargılama gideri olduğunu belirtti. Kararda, avukatın hizmet sunduğu tarafın müvekkili olduğu, ancak karşı vekalet ücretinin mahkeme tarafından dava sonunda kazanan tarafa ödenmesine hükmedilen bir ödeme olduğu vurgulandı. Bu nedenle, hizmet ilişkisi olmayan bir ödeme üzerinden KDV kesilmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edildi.

Mahkeme konuyu şu yasal mevzuat çerçevesinde değerlendirdi.

  • Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesi uyarınca serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı sayılmaktadır ancak avukatlık ücreti, bir mahkeme tarafından hükmedildiğinde yargılama gideri niteliğinde olup, hizmet ifası kapsamında değerlendirilmemektedir.
  • Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesi gereği avukatlık kamu hizmeti niteliğinde olup, serbest meslek faaliyeti olarak yürütülmekte olup, serbest meslek makbuzu düzenlenerek KDV’si beyan edilip ödenmektedir.
  • Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca serbest meslek faaliyetleri KDV’ye tabidir.
  • Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’ne göre mahkemelerce hükmedilen vekalet ücretleri, davayı kazanan tarafa ödenirken KDV’ye tabi değildir. Ancak avukatların elde ettiği vekalet ücretleri serbest meslek kazancı olarak KDV’ye tabi tutulmaktadır. KDV Genel Uygulama Tebliği’ne göre, avukatların belirli alıcılara verdiği danışmanlık hizmetleri 9/10 oranında, diğer tüm hizmetler ise 5/10 oranında KDV tevkifatına tabi tutulmaktadır. Ancak, davaya konu vekalet ücreti yargılama gideri olduğundan KDV tevkifatına tabi değildir.

Karar Kesinleşti

Mahkeme, yapılan KDV tevkifatının iptaline, davacıya vekalet ücreti ödenmesine ve yargılama giderinin davalı idare tarafından karşılanmasına İstinaf yolu kapalı olarak kesin şekilde hükmetti. Bu karar, mahkeme kararlarıyla ödenen karşı vekalet ücretlerinden KDV tevkifatı yapılan benzer davalar için emsal niteliğindedir.


Bu kararı, avukatlık mesleğinin mali yükünü azaltma açısından önemli bir kazanım olarak görerek değerli meslektaşlarımla paylaşıyorum. Zira Karşı vekalet ücreti, aslında avukatın doğrudan sunduğu bir hizmetin bedeli değil, yargılama giderlerinin bir unsuru olarak davayı kazanan tarafa ödenen bir ücret olduğundan dolayı bu ücret üzerinden KDV tevkifatı yapılması, hem hukuka hem de vergilendirme sisteminin temel ilkelerine aykırı bir durum yaratmaktaydı. Vergi uygulamalarının, özellikle avukatlar gibi serbest meslek erbapları açısından çifte vergilendirme yaratmaması gerekmektedir. Avukatların müvekkillerinden tahsil ettiği vekalet ücreti zaten KDV’ye tabidir ve beyan edilerek ödenmektedir. Ancak mahkemelerce hükmedilen karşı vekalet ücreti üzerinden ayrıca KDV tevkifatı yapılması, avukatların mali yükünü haksız bir şekilde artıran bir uygulamaydı.

Bu nedenle bilgilerini paylaştığım bu karar, emsal niteliğinde olup diğer benzer durumlarda da avukatların haklarını aramaları için bir dayanak teşkil etmek üzere değerli meslektaşlarımın bilgisine sunuyorum.

Burada avukatlar açısından devam eden handikap idarenin bu kararı henüz ilk derece mahkeme kararı olmasından ötürü diğer mahkemeler bu kararla bağlı olmadan taktir yetkisini tevkifatın yapılması yönünde kullanırsa ve kesin karar verirse bu haksızlığın devamı gelebilir. Bu konuyla ilgili olarak bir İDDK (İdari Dava Daireleri Kurulu) veya VDDK (Vergi Dava Daireleri Kurulu) kararı olsa daha iyi olurdu. Zira bu durumda her sonut olayda KDV tevkifatı kesilen vekalet ücretleri açısından dava açma yoluna gidilmesi zorunluluğu devam etmektedir.

Facebook Twitter E-Mail Whatsapp