Tarihi Eserlerde Kentsel Yenileme

Tarihi Eserlerde Kentsel Yenileme

Kentsel dönüşümün bir sosyal sorumluluk projesi olduğu hususundaki inancımızın doğrultusunda kentsel dönüşümün sorunlarını gerek malikler gerek müteahhitler gerek kiracılar gibi her muhatabı açısından hem ayna hem de ışık tutacak şekilde açıklamaya gayret ederek bu husustaki tecrübemizi gerek meslektaşlarımız gerek muhataplarla paylaşıyoruz. Son zamanlarda Eski İstanbul olarak tabir ettiğim tarihi ve kültürel öğelerin de yoğun olduğu bölgelerde tarihi ve kültürel yapıların kentsel dönüşümdeki durumu çokça gündeme gelmeye başladı.

Öncelikle sadece tarihi ve kültürel yapılara değil kentsel dönüşüme konu olan her riskli alan ve yapının da temel kültürel değerlerin ışığında değerlendirilip geliştirilmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Dönüşüme konu olan alanlarda mahalle kültürünün ve hatta apartman kültürünün devam etmesi ve günümüz şartlarında trafik sorunları, otopark sorunları, güvenlik sorunları gibi konularında topyekün ve planlı bir çözüme ulaşmasının gerekliliği aşikardır. Sadece kültürel varlıkların değil her mahallenin de ayrı ayrı değerlerinin korunması gereklidir. Kentsel dönüşümün sadece teknik veya hukuki özellikleri gündemi meşgul etse de kamusal, sosyal, kültürel ve tarihi etkileşimleri ve özellikleri de göz ardı edilmemelidir.

Buna çocukların güven içinde ve tabiata yabancılaşmayan ortamlarda yetişmesi kadar trafiğin kitlenmesine yol açan tıkışık bölgelerde genişletme imkanlarının yaratılması ve otopark sorunlarının çözülmesi, işgallerin önlenmesi, gibi unsurların tümü de tek tek dahildir. Elbette tüm bunları yaparken, konunun başka bir muhatabı olan kiracıların da haklarının gözetilmesinin gerekliliği de toplumsal bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm bunlara ek olarak riskli alanlardaki bir diğer öğe de riskli yapı durumunda olan tarihi eser ve kültürel varlıkların da kentsel dönüşüme kurban gitmemesidir.

Tarihi eserler bu anlamda özel ilgi ve özen istiyor. Zira evi tarihi eser olan veya tarihi esere dönüşenlerin bir sürü resmi işlemle ve kurullarla muhatap olmak zorunda kalmaları bazen tarihi eseri korumak yerine bir nevi çürümek zorunda bırakıyor. İşleyen demir ışıldar felsefesi binalar için de geçerlidir. En azından içinde yaşam oldukça bu tarihi eser niteliğindeki yerlerin koruma ve bakımı da devam eder. Ancak bazı hassasiyetlerin ve korumaların elbette resmi kurumlarda sağlanarak denetlenmesi gerekecektir. Nitekim tarihi ev katogorisinde olanların çoğu özel mülk olduğu için, bakımlarından sahipleri sorumludur. Hem bakımından sorumlu hale gelmekte hem kendi malını korumak için daha fazla yükümlülükler altına girmektedir.

Restorasyon işi malumunuzdur ki zor, masraflı, bilgi beceri ve kültürel dağarcık gerektiren özel bir iştir. Böylesine özel bir iş için tarihi ev malikleri ne yapacaklarını bilemez hale gelmektedir çünkü bilmedikleri bir mevzuatın yükümlülükleri altında bir sürü prosedürle boğuşmak zorunda kalmak insanlarda hınç oluşturmaktadır. Tarihi eserlerde küçük bir yeniliğin bile Kültür Bakanlığı'nın ya da Kudem'in (Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü) izin verdiği ölçüler çerçevesinde, aslına uygun yapılması gerektiği için yapılan restorasyonların projeye uygunluğu da, çalışma sırasında Kudem'in elemanları tarafından denetleniyor.Bu yüzden kuşaktan kuşağa geçmiş evin hala ilk sahibi olan tarihi ev sahipleri de vazgeçemedikleri tarihi evlerini yavaş yavaş satmak zorunda kalıyor. Bu da esasen kültürün de değişmesine yol açıyor. (Bu konuda hemen belirteyim ki bazı fonlar yardımı ile bu restorasyonlar yapılabilmektedir. Bu fonların katılımı ile bazı prosedürler profesyonel ellerde hızla ilerlemektedir. Bu hususta ihtiyaç duyan maliklere yol gösterebiliriz.) Ama bizim bu yazıdaki esas amacımız, kişiye tarihi eser niteliği kazanan özel mülkiyeti nedeniyle yüklenen yükümlülüklerin karşısında yalnız bırakılmaması hususunda ışık yakmaktır. Hele ki bu restore gerektiren işler bir de kentsel dönüşüm alanlarında kalan tarihi eserler olduğu zaman işler iyiden iyiye uzamaktadır.

İşte burada belediyelerin bu zor durumu bir fırsat bilip mahalledeki diğer yapılarda da bu tarihi eserlere uyum sağlayan ve kültürel ve tarihsel dokuyu koruyan ama aynı zamanda da insanları kendi mallarıyla ilgili zor durumda bırakmayan bir imece çalışmanın acele işlerden sayılarak hızla yaptırılmasıdır. Kanun kapsamında, dönüşüm alanında tarihî eser varsa, yapı risk teşkil ediyorsa ilk olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan "uygundur" görüşü alınması gerekmektedir. Yani yapının riskli olması tek başına yeterli bir işlem değildir. Tarihi yapılar 3 Kategoride koruma altına alınmıştır. Derece olanlar: İçinde ve dışında aynen korunması gereken yapılar. Derece olanlar: Asıl hüviyetini muhafaza ile birlikte ufak tefek değişiklikler yapılabilen yapılar. Derece olanlar: Tarihi yapı hüviyetinde Anıtlar kurulunun kabul edebileceği bir takım değişiklikler yapılabilen yapılar. Anıtlar Yüksek Kurulu, korunması gereken tabii ve kültür varlıkların restorasyon veya yeniden imarıyla ilgili karar verecek tek mercidir. Ama bu mercinin tek yetkili olması kendi içinde bir bürokrasi yarattığı gibi bu kurullarda yer alan bazı kimseler ve vakıflarda görev alan bazı kimseler bu bürokrasiyi çeşitli yollarla geçim kaynağı haline getirerek birer emlakçıya dönüşmüşlerdir. Bu konuda bürokrasinin azaltılması ve müracaatların yapıcı ve çözüm üretici şekilde değerlendirilmesi için yerel idarelere büyük görevler düşmektedir. Madem ki biz insanın malını devlet yaşı ve niteliği gereği toplumun malı addederek o kişiye sorumluluklar yüklüyorsa o kişinin sırtından da bazı yükleri almalıdır. Tarihi eserlerin yoğun olduğu bölgelerde dış cephe çalışmalarını ve yeşil alan unsurlarını belediyelerin bürokrasi ve zorluk yaratmadan yol gösterici olarak kontrol etmesi uygun olacaktır.

6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapı Tespit Süreci

6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapı Tespit Süreci

1. Risk Tespiti Talebi

Evin sahibi veya malik, yapısının riskli olup olmadığını öğrenmek amacıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından lisanslandırılmış bir kuruluşa başvurur.

Gerekli Belgeler: Kimlik belgesi, tapu belgesi, yapı ruhsatı (varsa), yapı projeleri (varsa).

Süre: Talep ve başvuru işlemleri genellikle birkaç gün sürer.

riskli yapı tespiti, kentsel dönüşüm başvurusu, lisanslı kuruluş, riskli yapı belgeleri

2. Riskli Yapı Tespitinin Yapılması

Lisanslı kuruluş, yapının riskli olup olmadığını belirlemek için yerinde inceleme yapar ve gerekli testleri (örneğin, beton dayanıklılığı testi) uygular.

Rapor Hazırlama: İncelemeler ve testler sonucunda riskli yapı tespit raporu hazırlanır.

Süre: Raporun hazırlanması genellikle 2-3 hafta sürer.

beton dayanıklılığı testi, riskli yapı incelemesi, riskli yapı raporu

3. Raporun İlgili Kuruma Sunulması

Hazırlanan riskli yapı tespit raporu, malikler tarafından Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya ilgili belediyeye sunulur.

Onay Süreci: Rapor, Başkanlık veya belediye tarafından incelenir ve onaylanır.

Süre: Onay süreci genellikle 1-2 ay sürer.

riskli yapı raporu sunumu, kentsel dönüşüm onay süreci, belediye onayı

4. Riskli Yapının Tescili ve Bildirimi

Onaylanan rapor, tapu müdürlüğüne gönderilerek taşınmazın tapu kütüğüne "riskli yapı" şerhi işlenir.

Maliklere riskli yapı bildirimi yapılır.

Süre: Tescil ve bildirim işlemleri genellikle 1-2 hafta sürer.

riskli yapı tescili, tapu şerhi, riskli yapı bildirimi

5. İtiraz Süreci

Malikler, riskli yapı tespitine itiraz edebilirler. İtiraz, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'na yapılır.

Komisyon İncelemesi: İtiraz, Başkanlık bünyesindeki itiraz komisyonu tarafından incelenir. Karar komisyon tarafından verilir.

Süre: İtiraz süreci genellikle 1-2 ay sürer.

riskli yapı itiraz, kentsel dönüşüm itiraz süreci, komisyon incelemesi

6. Yıkım Kararı ve Süreci

Riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden sonra, maliklere yapının yıkılması gerektiği bildirilir.

Süre: Bildirim sonrası yapı yıkımının 60 gün içinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

riskli yapı yıkım kararı, yıkım süreci, kentsel dönüşüm yıkım bildirimi

7. Tahliye ve Yıkım

Malikler ve kiracılar, yıkım öncesinde yapıyı tahliye eder. Yapı, maliklerin anlaşması doğrultusunda yıkılır.

Süre: Tahliye ve yıkım işlemleri toplamda 2-3 ay sürebilir.

tahliye süreci, riskli yapı yıkımı, kentsel dönüşüm tahliye

8. Yeniden Yapım ve İnşaat Süreci

Yeni yapı projesi hazırlanır ve ilgili belediyeden inşaat ruhsatı alınır. Yeni yapının inşaatı gerçekleştirilir.

Süre: İnşaat süreci projenin büyüklüğüne göre 1-2 yıl sürebilir.

yeniden yapım, inşaat ruhsatı, kentsel dönüşüm inşaat süreci

9. Finansal Destek ve Kredi Kullanımı

Malikler, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'ndan kentsel dönüşüm kredisi talep edebilirler.

Kredi Onayı ve Kullanımı: Kredi başvurusu değerlendirilir ve onaylanırsa kredi kullanımı başlar.

Süre: Kredi süreci genellikle 1-2 ay sürebilir.

kentsel dönüşüm kredisi, finansal destek, kredi başvurusu

10. Yeni Yapının Tapu İşlemleri

Yeni yapı tamamlandığında, tapu müdürlüğünde yeni tapu kayıtları yapılır.

Süre: Tapu işlemleri genellikle birkaç hafta sürer.

yeni yapı tapu işlemleri, tapu kaydı, kentsel dönüşüm tapu